Geçtiğimiz son iki yıl, tüm şirketler için benzersiz zorluklar getirdi. Bu sıkıntılı süreçte Nike ekibi zorlukların üstesinden gelerek operasyonlarında dönüşümü hızlandırma fırsatını değerlendiriyor. 2020’nin ortalarında, tüm segmentlerdeki tüketiciler hızlı bir şekilde dijital etkileşime geçerken Nike, tüketicilere daha doğrudan hizmet vermek için tedarik zincirini dönüştürmeye başladı. ABD ve Avrupa’da çeşitli bölgesel dağıtım merkezlerinin açılışını hızlandırmaktan, “Sole Train” adlı özel bir trenin güvenliğini sağlamaya kadar tüketicilere daha iyi hizmet vermek için yenilikler yapan Nike, tedarik zincirini de uzun vadeli büyümeyi desteklemek için dönüştürüyor.
Nike COO’su Andrew Campion, “Küresel pandeminin başlangıcından itibaren, toparlanmanın ve büyümeye dönüşün doğrusal veya sezgisel olamayacağını biliyorduk” diyerek devam ediyor, “Tüketici katılımında gördüğümüz ani ve önemli değişikliklerin sistematik olacağına inanıyorduk. Bu yüzden kararlı bir şekilde harekete geçtik ve Nike’ın tüketicilere daha doğrudan, daha hızlı ve hassas hizmetini güçlendirmek için dijital öncelikli bir tedarik zinciri oluşturmaya başladık ve bu arada sürdürülebilirliğe öncelik verdik.”
İşte Nike’ın tedarik zinciri oyununu nasıl değiştirdiği hakkında bilmeniz gereken dört şey.
Yeni Bölgesel Hizmet Merkezleri Kapasiteyi, Hızı ve Hassasiyeti Daha Sürdürülebilir Bir Şekilde Artırıyor.
Nike Kuzey Amerika’da 2020 kışından önce neredeyse tamamen Memphis’deki merkezileşmiş ulusal dağıtım merkezleri aracılığıyla faaliyet gösteriyordu. Bugün ise, Memphis dağıtım merkezlerini çok kanallı tesislere dönüştürmenin yanı sıra, Batı’ya hizmet vermek için Los Angeles dışında, Doğu’ya hizmet etmek için Bethlehem’de ve Güney’e hizmet vermek için Dallas’da yeni bölgesel hizmet merkezlerini de içeren çok düğümlü bir ağ kuruyor. Avrupa’da ise, dağıtım ağını Belçika’daki Avrupa Lojistik Kampüsü’nün ötesinde geliştirmek üzere Madrid’e bir bölgesel servis merkezi ekledi.
Bu çok düğümlü bölgesel dağıtım ağı, Nike’ın bire bir tüketici talebini tahmin etmesine, planlamasına ve şekillendirmesine giderek daha fazla yardımcı olan gelişmiş talep algılama ve envanter optimizasyon teknolojisi platformları tarafından destekleniyor.
Champion, “Tüketicilere daha doğrudan hizmet vermek için küresel olarak dijital-öncelikli bir tedarik zinciri oluşturmaya devam ederken, yalnızca son iki tatil sezonunda Kuzey Amerika, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki dijital tüketicilere hizmet kapasitemizi üç katına çıkardık. Ve daha yeni başlıyoruz.” şeklinde belirtiyor.
Otomasyon ve Teknoloji, Nike’ın Tüketicileri için Çalışma Şeklini Değiştiriyor.
Campion, “Nike’da zorluklar her zaman inovasyon için bir katalizör oldu ve rekabetteki ayrışmamızı ateşledi, son iki yılda da farklı olmadı” diyor ve ekliyor, “Pandemi nedeniyle yaşanan zorluklar ve kısıtlamalar, ekiplerimizi yeni teknoloji platformları, otomasyon ve operasyonlarda süreç iyileştirme aracılığı ile tüketicilere verdiğimiz hizmet şeklini dönüştürmeye yöneltti.”
Nike, yapay zeka ve makine öğrenimini kullanarak, tüketicilerin en çok sevdiği ürünleri ileriye taşımak ve daha hızlı, daha hassas ve sürdürülebilirlikten ödün vermeden sunmak için teknolojiden yararlanıyor. Bölgesel hizmet merkezlerinin kullanımına ek olarak, Çevrimiçi Satın Al, Mağazadan Al (BOPIS), Mağazaya Gönder, sürdürülebilirliğe öncelik veren tüketiciler için Acele Gönderim Yok seçeneği ve Doğrudan Sipariş Bırakma gibi hizmetler tüketicilerin isteklerini, istedikleri zaman ve yerde elde etmelerine yardımcı oluyor.
Ayrıca dağıtım merkezlerinde Nike takım arkadaşlarına ürünlerin sınıflandırılması, paketlenmesi ve taşınmasında yardımcı olmak, sipariş işlemede hızı artırmak, fiziksel zorlukları hafifletmek ve takım arkadaşlarının daha yüksek değerdeki faaliyetlere odaklanmasını sağlamak için 1.000’den fazla “cobot” (işbirlikçi robot) yerleştirdi.
Paketleme, Gönderim ve Yenileme Çalışmaları Tüketiciye ve Gezegene Daha Sürdürülebilir Bir Şekilde Fayda Sağlıyor.
Nike, dünyayı ileriye taşımak için sporun gücüne inanıyor. Bölünmüş paketlerin sayısını azaltarak, %65 geri dönüştürülmüş içerik ve %35 işlenmemiş malzemeden yapılmış kartonlardan yararlanarak ambalajını uzun vadede tüketicilerin ve çevrenin yararına optimize etti.
“Nike olarak misyonumuz, dünyadaki her sporcuya ilham ve yenilik sağlamaktır” diyen Campion devam ediyor, “Ayrıca karbon, atık, su ve kimya ile ilgili olarak karşılaştığımız sorunları ele alan tüketici ve operasyonel çözümler etrafında bir ivme yaratarak, test ederek ve inşa ederek gezegeni ve sporun geleceğini korumamız gerektiğine inanıyoruz. “
ABD genelinde mevcut olan kara taşımacılığı, hava taşımacılığına göre daha az karbon yoğun bir seçenek sunuyor. Ayrıca, Acele Gönderim Yok seçeneği de Nike ekiplerine sipariş hazırlayıp göndermek için ekstra zaman tanıyor. Son olarak, Nike Refurbished gibi sürdürülebilirlik odaklı girişimler, seçkin Nike Factory, Nike Unite ve Nike Community mağazalarında sunmak üzere uygun ürünleri elle yenileyerek ömrünü uzatıyor.
Nike, Nike’a Güç Veren İnsanları Güçlendirmeye Odaklanıyor.
Campion, “Nike’da her zaman bunun hem iş hem de kişisel olduğuna inandım” diyor. “Basitçe söylemek gerekirse, küresel tedarik zinciri tamamen insanlarla ilgilidir ve Nike’da tedarik zincirimiz, dünya çapında olağanüstü yetenekli ve çeşitliliğe sahip bir ekip tarafından desteklenmektedir.”
Pandemi sırasında Nike, takım arkadaşlarının sağlığına, güvenliğine ve esenliğine her şeyin üzerinde öncelik verdi. Üretim, dağıtım merkezleri ve perakende mağazalarındaki temel çalışanlar için geliştirilmiş COVID protokolleri, COVID hastalık izni ve ücret sürekliliği ile başlayan bu destek bugün kariyer gelişimi, eğitim ve toplum gönüllüsü fırsatlarına yapılan yatırımlara kadar uzanıyor. Nike, ABD’de kişisel başarı ve kariyer gelişimine odaklanan çevrimiçi derece programları sunan University of Memphis ile bir ortaklık aracılığıyla çalışanlarına kaynak sağlıyor.
Campion, “Phil Knight tarafından işletme okulunda tasarlanan bir işletim ve tedarik zinciri modeline dayanarak, sporculara son 50 yıldır etkin ve verimli bir şekilde hizmet ettik ve yenilik sağladık” diyor. “Bugün ekiplerimiz, Nike’ın önümüzdeki 50 yıl boyunca tüketicilere daha doğrudan hizmet vermesini sağlayacak bir tedarik zinciri ve teknoloji dönüşümünü körüklüyor. Esneklikleri, güçleri ve yaratıcılıkları Nike’ı güçlendirmeye devam edecek. Nike’daki ekiplerimiz en büyük rekabet avantajımız oldu ve olmaya devam ediyor.”
