Deri için Ormansızlaşmaya Karşı Hareketi, markaları ve perakendecileri 2030 veya daha öncesine kadar sığır derisinin ormansızlaşmadan arındırılmış tedarik zincirlerinden tedarik edilmesini sağlamaya çağırıyor.
Deri endüstrisindeki sürdürülebilir uygulamalar için küresel endüstri desteğini bir araya getirme çabasıyla, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar “Textile Exchange ve Leather Working Group” (LWG) ile “Deri için Ormansızlaşmaya Karşı Hareketi” aksiyon çağrısı başlatmak üzere güçlerini birleştirdi. Bu güç birliği, doğal ekosistemlerimizi koruyarak şeffaf ve adil tedarik zincirleri oluşturmayı hedefliyor.
Derinin Yıkıcı Mirası
Sığır yetiştiriciliği, soya ve hurma yağı gibi diğer ürünlerle birlikte dünya çapında ormansızlaşmanın ana nedenlerinden biridir. Yakın tarihte gerçekleştirilen bir Guardian araştırması, yalnızca sığır endüstrisinin son altı yılda Amazon’da 800 milyon ağacı kestiğini ortaya çıkardı. Ayrıca otlaklar ve savanlar gibi doğal ekosistemlerin tarım arazisine dönüştürülmesine de sebep oldular. Sığır yetiştiriciliğini yönlendiren ana şey sığır eti üretimi olsa da, deri endüstrisinin de değişimi etkileme imkanı var.
Endüstriler, kendi tedarik zincirlerinde ormansızlaşma ve dönüşümle mücadelede değişen aşamalardalar. Deri kullanan markalar ve perakendeciler, sorunu doğrudan ele alabilmek ve olumlu değişimi kaynağında sürdürebilmek için uzun, karmaşık ve çoğu zaman şeffaf olmayan tedarik zincirlerini dönüştürme görevine sahipler.
Deri için Ormansızlaşmaya Karşı Hareketi
Textile Exchange, Leather Working Group ve hareketin ilk 16 imzacızı, moda endüstrisini ve perakendecileri 2030 veya daha öncesine kadar tüm sığır derilerini ormansızlaştırmadan arındırılmış tedarik zincirlerinden tedarik etmeye çağırıyor. Bu sürecin yol haritası WWF, Ulusal Yaban Hayatı Federasyonu ve Hesap Verebilirlik Çerçevesi girişimi ile istişare içinde geliştirilmiştir. Bu hareket, markalar için net beklentiler belirleyerek yolculuklarında onları destekleyecek araçlar ve rehberlik sağlıyor.
İlk imzacılar arasında lüks moda grupları Capri Holdings (Versace, Jimmy Choo ve Michael Kors’un ana şirketi), Kering (Balenciaga, Bottega Veneta, Gucci, Alexander McQueen ve YSL’nin sahibi) ve Goblen (Coach, Kate Spade ve Stuart Weitzman’ın evi) yer alıyor. BMW Grup ve moda devleri Adidas, American Eagle Outfitters, All Saints, Arezzo&Co, H&M Grup, Icebug, Mango, Marks & Spencer, PUMA, çanta ve bavul markası Range Revolution, Reformation ve R.M.Williams da bu harekete dail olan markalar.
İklim değişikliği, biyoçeşitliliğin kaybı ve plastik kirliliği ile ilgili artan endişelerle dünyamız büyük bir çevre kriziyle karşı karşıya. Bir marka temsilcisi yaptığı açıklamada, “Puma olarak harekete geçmeye ve çözümlere katkıda bulunmaya hazırız” dedi. “Puma olarak biyoçeşitlilik üzerindeki etkimizi azaltmayı hedefliyor, bu nedenle ürünlerimizde kullanılan tüm sığır derisini 2030 yılına kadar doğrulanmış ormansızlaşmadan arındırılmış tedarik zincirlerinden tedarik etmeyi taahhüt ediyoruz.” Puma, yaban hayatı habitatını ve biyoçeşitliliği koruyabilmek adına ormansızlaşmaya son vermeyi; bunun yanı sıra sığır derisi üretimi için iklim değişikliğini azaltmak hedefiyle karbon stoklarını korumayı hedefliyor.
Deri, harekete dahil olan markaların ürünlerinin çoğunda önemli bir rol oynuyor ve her ne kadar daha fazla büyük giyim markası bitki bazlı ve sığır dışı deri alternatiflerini üretim süreçlerine dahil etmeye başlasa da dönüşüm sığır derisine yönelik küresel talebi alt üst edecek kadar hızlı değil. Yahoo! Finans, birçok imza sahibinin bu hareket çağrısından önce etik ve sürdürülebilir deri tedariki sağlamak adına hedefler belirlediğine dikkat çekti – birçoğu zaten derilerinin çoğunu LWG sertifikalı tesislerden temin ediyordu: Adidas, derisinin %99’unu, American Eagle (%100), Capri (%91), Coach (deri ürünlerde %70, ayakkabıda %99), Icebug (%100), M&S (%90), Puma (%100), ayakkabı için), Menzil Devrimi (%100) ve Reformasyon (%100).
Hareketin Hedefleri
Ormansızlaşma içermeyen deri için eylem çağrısının, deri endüstrisini dönüştürmeyi ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan birkaç temel hedefi mevcut. Kolektif eylem yoluyla tüm deri değer zincirindeki değişimi katalize etmeyi amaçlamakta. Markalar, eylemlerini bu hedefler ile uyumlu hale getirip ve satın alma güçlerini yönlendirerek, sürdürülebilir uygulamaları daha büyük ölçekte yönlendirmeye yardımcı olabilirler.
Bu hareket, ormanları ve ekosistemleri korumaya yönelik daha adil bir sorumluluk ve yatırım dağılımına duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Temelinde, ormansızlaştırmadan arınmış olduğu doğrulanan ve deri endüstrisine geniş ölçekte ormansızlaştırmadan arınmış bir post kaynağı sağlayabilen sığır çiftliklerinin sayısının artmasına olanak sağlayarak, olan tasfiyeden ziyade katılımı ve yatırımı teşvik eder.
Uzun ve karmaşık tekstil tedarik zincirlerinde daha fazla izlenebilirlik, görünürlük ve gelişmiş iletişim, hareketin amaçlarını desteklemek için oldukça önemlidir. Daha fazla şeffaflık için çalışmak, markaların ormansızlaşmayı ve dönüşümsüz uygulamaları ödüllendirmesine ve teşvik etmesine olanak sağlayacaktır.
Son olarak, bu inisiyatif, katılımcı markaların sektörde her zamankinden daha fazla şeffaflığı teşvik etmek için yaptığı olumlu değişikliklerin altını çizerek toplu ilerlemeyi ve raporlamanın önemini vurguluyor. Bu hedeflerle birlikte, deri sektöründe ormansızlaşmanın ele alınmasına ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik kapsamlı bir yaklaşım oluşturulmaktadır.
Geleceğe Bakış
Deri için Ormansızlaşmaya Karşı Hareket’inin lansmanı, deri endüstrisinin sürdürülebilir ve sorumlu deri tedarik taahhütlerine ilişkin marka hesap verebilirliğini uygulamaya yönelik yolculuğunda önemli bir kilometre taşını işaret ediyor. Daha fazla marka bu harekete dahil oldukça ve taahhütte bulundukça, toplu etki önemli olacaktır. Ormansızlaştırmadan zarar görmediği doğrulanmış derinin artan mevcudiyeti ve talebi, daha sürdürülebilir ve şeffaf bir sektöre katkıda bulunarak iş birliğini teşvik edecek, daha fazla yeniliğe ilham verecek ve ileriye dönük küresel ekosistemlerin sağlığının korunmasına yardımcı olacaktır.
