Nestlé Türkiye, 1906 yılından bu yana bir parçası olduğu bu topraklardaki varlığını anlatan bir reklam kampanyası başlattı. Yeni reklam filmiyle tüketicilerini yuva hissini yaşatmaya davet ettiğini belirtirken, kampanya filminin çekimlerini sürdürülebilir bir yaklaşımla gerçekleştirdi. 1906’dan bugüne bir Nestlé aracının yolculuğu ile başlayan film, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne uzanan yolculuğu kapsamında hayata geçirdiği projelerle sağladığı toplumsal, çevresel ve ekonomik faydaları aktarıyor. Nestlé Türkiye’nin gençlerin geleceği, toprağın verimliliği, gıdanın iyiliği için 1906’dan beri “Burası Yuvamız” dediğini belirten Nestlé Türkiye Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Başak Ünal, “Nestlé’de faaliyetlerimizi bireyler, aileler, evcil hayvanlar, topluluklar ve gezegenimiz için ‘Ortak Değer Yaratma’ anlayışımızla sürdürüyoruz. ‘İyi Beslen, İyi Yaşa’ şirketi olarak, hayata geçirdiğimiz çalışmalarımızı vurguladığımız reklam filmimizde, Nestlé Damak ve TEMA iş birliğindeki ‘Fıstığımız Bol Olsun’ projesiyle tarımda 2,5 kat verim artışı sağlayan, Nescafé ve TEV iş birliğiyle yüzlerce gence eğitim bursu sunan, patili dostlara tonlarca mama desteğinde bulunan Nestlé Türkiye’nin bu topraklara bağlılığını anlatmak istedik. Geniş ürün portföyümüzle ülkemizdeki her 10 evin 9’una ulaşan bir çatı marka olarak, kendimizi ülkemizin bugünü ve geleceği için sorumlu hissediyoruz. Bu noktadan hareketle yenilikçi ürünlerimiz, sosyal sorumluluk projelerimiz ve daha birçok çalışmamızla ülkemize değer yaratma misyonumuzu gönülden sahipleniyoruz” dedi. Bu yaklaşımı anlatan reklam filminin de pazarlama endüstrisinin karbon ayak izini azaltmasına katkı sağlayacak sürdürülebilir bir yaklaşımla çekildiğini anlatan Ünal, “Filmimizin çekim süreçlerinde, doğal ışık kullanımına öncelik vererek, yapay aydınlatmayı en aza indirdik. Atıkları yerinde ayrıştırarak, geri dönüşüme gönderdik. Storyboard, senaryo, günlük çekim programı gibi basılı materyalleri QR koda yükleyerek, kâğıt israfını önledik. Toplu taşıma ve elektrikli araçlar kullanarak, ulaşım kaynaklı emisyonları azalttık. Şarj edilebilir bataryalar tercih ettik. Çekim sürecinde çalışma arkadaşlarımıza dengeli beslenme seçenekleri sunduk. Bu yaklaşımımızı gelecekteki tüm prodüksiyonlarımıza taşımaya, çevresel etkimizi azaltarak daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi.