Hero Türkiye olarak doğadan gelen iyiliği sunma misyonumuzla birlikte Türkiye’de bebek beslenmesine uygun kalitede yetiştirdiğimiz meyve, sebze ve tahıllar ile üretim yapar, vitamin ve mineraller ile besin değerlerini artırırız. Bebeklerin sağlıklı gelişimi için annelerin gösterdiği özen Hero Baby’nin de önceliğidir. Hero Baby’nin Türkiye’deki 60’tan fazla çeşitte ürün içeren portföyü arasında; tahıllı kaşık mamaları, kavanoz mamaları ve bebek devam sütleri yer alır.
Gelecek nesillerin sağlıklı gelişimine odaklanan Hero Baby olarak çeşitlilik ve kapsayıcılık bakış açımızla 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’muz kapsamında genel merkezimizde üst düzey yönetici ve müdür olmak üzere çalışan kadın oranımız %42’dir. Bu oranı önümüzdeki yıl içerisinde arttırmayı hedefliyoruz. Kadın istihdamını destekleyen bir kurum olarak bu yılın sonunda %70 üzeri kadın çiftçiyle de çalışarak ham madde kaynaklarımızın tedariğini de sağlamayı sürdüreceğiz.
Şirketimizde ücretlerle ilgili tüm yasal gereklilikler ve çalışan hakları sağlanmaktadır. Ücret politikası olarak yabancı FMCG şirketleri ortalamasını hedefliyoruz. Tüm ücretler performans, deneyim ve becerilerle uyumlu hale getirilmek için düzenli olarak gözden geçiriyoruz. Doğum, yakacak, eğitim vb. durumlar için yapılan nakdi yardımlar tüm çalışanlarımız için geçerli olmasına dikkat ediyoruz.
Toprağımızın ve ekosistemimizin korunmasını sağlamak için çiftçilerimiz ve tedarikçilerimizle yakın iş birliği içinde çalışıyoruz. Ankara’da bulunan iki fabrikamızla net nötr üretim, doğal kaynakları korumak, su, C02 ve gıda atıkları gibi konularda da Sürdürülebilirlik Taahhüdümüzü yerine getiriyoruz. 2021 yılında ton başına 12,1 m³ su tüketimiyle beraber 2022 sonuna kadar su tüketimi hedefimiz 10 m³ altına düşürmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Hero Baby Türkiye olarak %98 geri dönüştürülebilir dış ambalajlarımızın %98 oranında geri dönüştürülebilir kağıt kullanıyoruz. Buna ek olarak %31 geri dönüştürülmüş cam ambalajlarımızda ise %31 oranında geri dönüştürülmüş malzemeden üretiyoruz. 2021 yılının sonunda ambalajlarımızda 4.850 kg daha az kağıt kullanarak sektörde büyük bir farkındalık yarattık.
Power of One – Bir’in Gücü (PO1) girişimi, çalışma yollarımızı uyumlu hale getirmek, ölçek ve sinerjilerden yararlanmakla ilgilidir. Daha iyi kararlar almak için iş birliği yapmak ve şirketin ortak bilgeliğinden yararlanmayı önemsiyoruz.
2019 yılında sürekli geribildirim ve gelişimi destekleyen yeni performans yönetimi sistemi olarak HRNet’I kullanmaya başladık. HRNet ile birlikte farklı çalışma modeline sahip kişilerde olması gereken yetkinlikleri belirleyip, sadece şirket hedefleri üzerinden değil, hem değerler hem de yetkinlikleri baz alarak gelişim görüşmelerini yürütüyoruz. Yöneticilerimize performansı ölçme ve hedefleri belirleme konularında düzenli eğitimler veriyoruz. Yıllık değerlendirmeler sonucunda yetkinlik matriksleri hazırlıyoruz. Performans notu gelişime açık olan herkes için gelişim planı oluşturuyoruz. “Sürekli geribildirim kültürü” sadece performans yönetimi sisteminin içinde yer alan bir bölüm değil, hayatımıza entegre ettiğimiz ve tüm çalışanlar tarafından benimsenen şirket kültürünün önemli bir parçasıdır.
135 yıla aşkın köklü mirasımızla ilerlediğimiz bu yolculukta lokal pazara önem veriyor, Ankara’da bulunan tesislerimizle doğrudan ülke sanayisinin gelişmesine katma değer sağlıyoruz.
Hero Grup üretim tesisleri içinde yüksek otomasyon sistemi ve nitelikli iş gücü ile en yüksek Toplam Ekipman Verimliliğine (OEE) sahip üretim tesisiyiz. Yatırımlarımızı da yine bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Bebek gıdası üretiminin verdiği hassasiyet ile her adımı otomatik kontrol sistemleriyle donatılmış tesisimizde verimliliği artırıcı hat sonu çözümleri, uzaktan erişilebilir SCADA sistemleri yatırımlarının yanında optimum ambalaj ile en hızlı üretim hedeflenmektedir.
Anlık enerji ve su tüketim izlemelerini üretimin her aşamasında kullanılan Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımı ile destekleyerek raporlamalar elde edilmektedir. Her türlü üretim kaybı bu şekilde kontrol altında tutulmakta, hedefler verilerek yapılan iyileştirmeler izlenerek, takip edilebilmektedir.
Çalışan sağlığı, yüksek üretim hızımız ve tonajımız sebebiyle insan gücü ile çözüm alınamayacak hat sonlarında ürün toplama, kolileme ve paletleme işlemlerimizi lineer robotlarla yapmaktayız.
Değerler, insan olarak kim olduğumuzun merkezinde yer alır ve nasıl davranacağımıza rehberlik eder. Özellikle farklı coğrafyalarda, farklı düşünme ve hareket etme biçimlerine sahip birden fazla şirketten oluşan bir grup olarak nasıl var olduğumuzu düşünürsek, bizi birbirimize bağlamada kritik bir rol oynarlar. Değerlerimiz, tüm farklılıklarımızı birbirine bağlayan sosyal bağlayıcılardır.
Çalışanlarımız, dijital olarak sunulan “LFE (learning from experts)” eğitim platformunda uzmanlık alanları ile ilgili birçok konuda eğitim alma imkanı bulurken, “Goodhabitz” platformunda ise özel ilgi alanlarına yönelik çok çeşitli konularda eğitim almalarını sağlıyoruz. Diğer taraftan, Hero Grup tarafından düzenlenen “Leadertrack” programında her seviyeden yöneticimiz aşamalı olarak koçluk, mentorluk, durumsal liderlik, çevik düşünme ve ilişki kurma konularını içeren kapsamlı bir programa dahil ediyoruz. Çalışanlarımız belirli periyodlarda tüm şirket genelinde düzenlenen çalışan anketine katılarak, çalışma koşullarının gelişimi için özgürce fikirlerini paylaşırken, çalışan bağlılığı ölçümlenerek gerekli iyileştirmeler yapıyoruz.
Geçici iş ilişkisi veya part-time çalışanlar da tüm ek haklardan eşit olarak faydalanmalarını önemsiyoruz Şirketimizde hem esnek çalışma saatleri hem de evden çalışma modeli uyguluyoruz. “Senin işin senin zamanın” mottosu ile yasal süreyi tamamlayacak şekilde çalışanlarımız kendi çalışma sürelerini belirlemelerine özen gösteriyoruz.
Şehirlerin doğal mirasını korumaya yönelik akademik çalışmaları 2015 yılından itibaren büyük bir özveriyle sürdüren Hero Baby olarak şehirlerin doğal yaşam döngüsüne hizmet etmeyi önemsiyoruz. Şehirleşme, hava kirliliği ve tarımda kimyasal kullanımı gibi faktörlerden dolayı sayıları gittikçe azalan arıların devamlılığına odaklanıyoruz. Doğada yalnız yaşayan arılar, çevresel faktörlerden dolayı yeterince besin bulamamaları ve bulsalar bile yuvalama alanlarının onların tercih edeceği koşullara uymamasından dolayı yeteri kadar üreyemiyor.
‘’Arı Evim Geleceğim’’ projesi ile İstanbul’un belirli bölgelerine yerleştirilen 5 bin arının yuvaladığı ve yumurtalarını bıraktığı gözlendi. Böylelikle, İstanbul’a yaklaşık 5000 yeni arı ailesi kazandırırken, yapılan analizler sonucunda bu artışın en büyük nedenlerinden biri yuvaların bulunduğu alandaki arı dostu çiçek miktarı olduğunu akademik çalışmalarla da belirledik.
Park ve bahçelere ekilen meyve ağaçları, arı dostu bitkilerin varlığını sürdürmesini ve şehir hayatının doğal ekosistemini de doğrudan etkiliyor. Bu proje kapsamında şehirlerin bitki florasının zenginleşmesine de katkı sağlıyoruz.
İnsanlar ve gezegenimiz için sağlıklı ürünler üretmek bakış açısıyla sorumlu üretim ve tüketimi destekliyoruz. Sürdürülebilirlik Taahhüdümüz kapsamında ise bu konuya odaklanarak verimli sürdürülebilir kaynak kullanımını sahipleniyoruz. Doğanın iyiliğini korumak demek, üretim yöntemimizde minimal işlemi benimsemek demek olduğuna inanıyoruz. Bu alanda yeni iş modelleri geliştirerek bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz.
Çiftçilerimiz ve tedarikçilerimizle sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda çalışıyoruz. Birlikte çalıştığımız çiftçilere organik ve sürdürülebilir tarım konularında verdiğimiz eğitimlerle üretimde sorumluluk ilkesini benimsiyoruz. Sorumlu üretimi baz alarak Üretimlerimizde enerji tüketimimizi düşürerek, 14.600 kg CO2 daha az salınım gerçekleştiriyoruz. Böylelikle sera gazı emisyon değerimizi 518 kg CO2/ton’a düşürmeye olanak sağlıyoruz. Tedarikçilerimizin %76’sı lokal olmakla beraber Türkiye’den tedarik ettiğimiz malzeme miktarını %4 oranında artırarak, lojistik kaynaklı CO2emisyonumuzu 38.900 kg’a düşürdük.
Hero Türkiye’nin benimsediği ‘’İklim Pozitif 2030‘’ vizyonuyla hızlı bir şekilde artan nüfus, kentleşme ve iklim konularındaki değişimleri mercek altına alıyor, verimli kaynak yönetimine odaklanarak, gelecek nesillere ve doğanın iyiliğine hizmet ediyor. Sektöründe köklü değişimlere öncülük eden Hero Türkiye, bu bakış açısıyla yaptığı araştırmalarda tüm değer zincirindeki sürdürülebilir kalkınma çalışmalarına katkı sağlayan iş modelleri geliştirirek uygulamaya önem veriyor.
2015-2019 yılları arasında arı biyo-çeşitliliğini artırmak ve meyve tozlaşmasına katkıda bulunarak zirai verimi yükseltmek için meyve bahçelerimizde arı polinasyonu projesini başlattık. ‘’Bu Bahçede Arı Var!’’ projesiyle amacımız; arı araştırmalarını destekleyerek devamlılıklarına katkıda bulunmak, arı polinasyonunun meyve ağaçları üzerindeki etkilerini anlamak ve arıların ekosistemin devamlılığındaki rolü hakkında farkındalık oluşturmaya dikkat çekiyor. Arılar ve yaşadıkları çevresel tehditler hakkında sosyal farkındalık yaratırken, arılı tarımı teşvik ederek sürdürülebilir tarım faaliyetlerinin artmasına katkıda bulunulmasını hedefledik.
2020 yılında ise ‘’Arı Evim Geleceğim’’ projemizle arı popülasyonunun korunması ve artırılması üzerine akademik çalışmalar gerçekleştirdik, hala süren proje kapsamında gelecek 5 yıl içerisinde 50 milyon yeni arının doğaya kazandırılmasını hedefliyoruz. Arı neslinin tükenme riskine karşı, tozlaştırıcı arıların faaliyetlerini arttırarak, halihazırdaki ekosistemi koruma ve arı popülasyonunun çoğalması amaçlıyoruz. İlk yılda İstanbul ve Ankara illerine yerleştirilen 50’ye yakın arı evi sayesinde 5000’den fazla arıyı doğaya kazandırdık. Böylece ekolojik sisteme doğrudan destek vermiş olduk.
Hero Baby ve Niğde Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen ‘’Bu Bahçede Arı Var’’ projesi Hero Baby’nin global standartlarda sürdürdüğü Bee Careful projesinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Türkiye’de bebek beslenmesine uygun yüksek kalitede meyve üretimi için, bal arıları ile tozlaşmanın meyve verim ve kalitesine etkilerinin araştırıldığı proje aynı zamanda sürdürülebilir ve çevreye dost tarım uygulamaları için sektörde bir farkındalık yaratmak amacıyla da hayata geçirildi. Bu anlamda çiftçilere eğitimler verilerek arılı tarıma teşvik edildi, doğal tarım konusunda önemli çalışmalara da imza atıldı.
Dünya çapında üretilen tarım ürünlerinin yüzde 75’inin tozlaşma için arılara bağımlı olduğu biliniyor. Bu desteğin, yüzde 90’ı ise doğada yalnız yaşayan arılar tarafından gerçekleşiyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde uygulamaya başlanan ‘’Arı Evim Geleceğim’’ projemizle de belirli alanlara yerleştirilen arı evleri, hızlı şehirleşmenin etkisi altında kalan kentlerde binlerce arıya yuva alanı temin ederek hayatta kalmalarına ve çoğalmalarına yardımcı oluyoruz. Dünya genelinde kimyasal kirlilik, şehirleşme ve iklim değişimi gibi faktörler yüzünden sayıları gittikçe azalan soliter arılar, meyve bahçeleri ve yabani bitkilerin devamlılığı için ekosistemde kilit bir rol oynuyor.
‘’Doğadan gelen iyiliği’’ koruyarak tüketicileri mutlu etmek’’ misyonunu akademik iş birlikleriyle destekliyor, yerel üreticilerin üretim süreçlerinin sürdürülebilirliğinde kritik bir rol oynuyor. İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi ortaklığında hayata geçirdiğimiz “Arı Evim Geleceğim” projesiyle, şehir hayatında yalnız yaşayan arı popülasyonu destekliyoruz. Yapılan bilimsel çalışmalar, dünya üzerinde üretilen tarım ürünlerinin yüzde 75’inin tozlaşma için arılara bağımlı olduğunu ortaya koymuş durumda. Şehirleşme, iklim değişimi ve tarımda kimyasal kullanımı gibi faktörlerden dolayı sayıları gittikçe azalan soliter arılar, meyve bahçeleri ve yabani bitkilerin devamlılığı için ekosistemde büyük bir rolü sahipleniyor.
“Gelecek nesillerin şehir hayatında da dalından doğal meyve ve sebze tüketebilmesini” amaçlayan proje kapsamında, önümüzdeki yıl arı nüfusunun çoğalması ve farkındalığın artması için akademik iş birliği kapsamında çalışmalara devam edeceğiz.
Hero Group tüm dünyada ‘’Doğanın İyiliği İndeksi (The Goodness of Nature (GON) Index*)’’ ile en son bilimsel gelişmelere ve beslenme yönergeleri takip ederek, ürün inovasyonlarının alt yapısını oluşturuyor. Hero Group olarak geliştirdiğimiz Gıda Doğallık İndeksi ‘’Food Naturalness Index (FNI) ” kapsamında ise ETH Zürih (İsviçre) ve Murcia Üniversitesi (İspanya) ile birlikte, gıdada “doğallığı” tanımlanması ve ölçümlenmesine olanak sağlıyoruz. Böylelikle gıdanın doğallık indeksi içerisinde organik tarım üretimi başta olmak üzere katkı maddelerinin kullanılmaması gibi parametrelerde dikkate alınarak sağlıklı ürünler geliştirilmeye devam ediyoruz.
Küresel Amaçlar ile uyumlu çalışan markaların aksiyon haritası