2024 Yılında Sürdürülebilirliği Etkileyen En Büyük 5 Ambalaj Trendi 

İyileştirilmiş otomasyon, 2024 yılında ambalaj sürdürülebilirliğini etkileyecek en büyük trendlerden birkaçının arkasındaki ana itici güçtür. 

2025 sürdürülebilirlik hedefleri için son tarihler yaklaşırken, Amazon gibi perakendeciler verdikleri sözleri yerine getirmeye çalışıyor. E-ticaret devi Kasım ayında Avrupa’daki tesislerinde ambalajda tek kullanımlık plastik kullanımına son verdiğini duyurdu. ABD’de ise plastikten uzaklaşmak için çalışıyor ve plastik ambalajdan arındırılmış ilk sipariş karşılama merkezini Ekim ayında Euclid, Ohio’da açtı. Bu gibi değişikliklerle 2024 yılında, plastiğin kullanılmaya başlanmasından bu yana ambalajlardaki en büyük değişim yaşanabilir. 

İşletmelerin bu değişimi gerçekleştirmesine yardımcı olan şeylerden biri de gelişmiş otomasyondur; bu da sürdürülebilirlik ve otomasyonun bu değişimin en büyük iki tetikleyicisi olduğunu ve genellikle iç içe geçtiğini gösterir. 2024’ün sürdürülebilirliği etkileyen en büyük ambalaj trendlerini keşfederken bu iki kavramın ne kadar sık örtüştüğünü göreceksiniz. WestRock Perakende Öngörüleri ve Çözümleri Başkan Yardımcısı Leon Nicholas, ekibinin büyük markalarla yaptığı çalışmalar sonucunda bu trendleri belirledi. 

1. Otomasyon için baskı 

Dijitaldeki gelişmiş karar verme ve yapay zekâ yetenekleri sayesinde, fazla analiz gerektirmeyen tüm rutin işlerin eninde sonunda robotlar, dronlar veya otomatik makineler tarafından yapılacağı tahmin ediliyor. Bu, paketlerin raflara istiflenmesi, teslimat için ürünlerin toplanması ve paketlenmesi, kamyonların boşaltılması ve envanterin depolanması gibi görevler anlamına geliyor. 

Nicholas, “Günümüzde çoğu ambalaj bir mağaza rafında görülecek şekilde tasarlanmıştır; bir drone veya robot bir torba salatayı veya büyük bir torba köpek mamasını almakta zorlanacaktır” diyor ve ekliyor: “Otomasyondan tam anlamıyla yararlanabilmemiz için ambalajın yeniden tasarlanması gerekiyor.” 

Bu yeniden tasarımlar yapıldığında, yeni ambalajların daha sürdürülebilir olacağından emin olabilirsiniz, çünkü perakendeciler zaten markaları bunun için zorluyor. Ve raf çekiciliğine daha az ihtiyaç duyarak ambalajlarını daha sürdürülebilir hâle getirmeleri kolaylaşıyor. 

Robotların ve dronların raflardan hangi paketleri alacağını bilmesi için, bu paketlerin RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama Teknolojisi) veya akıllı etiketlere ihtiyacı olacak -birçok perakendecinin zaten zorunlu kıldığı bir başka özellik. Akıllı etiket teknolojisi envanter ve ürün seçimi için kullanılmasının yanı sıra satın alma sonrasında otomasyonun, ambalajları daha iyi yeniden kullanmamıza ve geri dönüştürmemize yardımcı olmasını da sağlayabilir. Otomatik makineler, farklı ambalaj türlerini daha iyi tanımlamak ve ayırmak için akıllı etiketler kullanabilir, geri dönüşüm sürecini hızlandırabilir ve geri dönüştürülebilir malzemelerin çöp sahalarından uzak tutulmasına yardımcı olabilir. 

2. Plastik azaltımı ve değişimi 

Sürdürülebilirlik odaklı markalar plastiğe karşı mücadelede başı çekerken, dünyanın dört bir yanındaki yerel ve ulusal hükümetler de artık baskı uyguluyor. Avrupa 2021’den itibaren tek kullanımlık plastik ürünleri yasakladı, Kanada 2023’ün ortasında aynı şeyi yaptı (ancak bu karar bir federal mahkeme tarafından iptal edildi ve ardından Ekim ayında İngiltere bunu takip etti). 

ABD’de yerel ve eyalet düzeyinde 400’den fazla belediyenin tek kullanımlık plastiklerle ilgili bir tür yasağı veya vergisi var ve daha fazlası da yolda. Özel işletmelerin yıllar önce kendileri için belirledikleri sürdürülebilirlik hedeflerini tüketici davranışları ve perakendeci talepleri yönlendirdiğinden, markalar tek kullanımlık plastiği hızla ortadan kaldırma baskısını hissediyor. 

“Bu hedeflerin birçoğu konuldu ve herkes ‘Daha on yıl var’ dedi. Şimdi 10 yılın dolmasına birkaç ay kaldı” diyor Nicholas. “Dolayısıyla, hedeflerini tutturamamaktan endişe eden perakendeciler de bir ‘Eyvah’ anı yaşadı ve bunu kategori yöneticilerine ‘Artık plastik azaltımımın yüzde 11’inden sen sorumlusun’ diyerek iletiyorlar. Yöneticiler de ürün tedarikçilerine dönüyor.” 

3. Satın alma sonrası etkileşim 

QR kodlu deneyimsel ambalajlar, pazarlama alanındaki kullanımlarının yanı sıra daha pratik ve sürdürülebilir kullanımlar da sağlıyor. 

Nicholas, “Geçmişte, insanların evlerinde satın alma sonrası etkileşim aracı olarak ambalaj fikrini ihmal ettik, ancak bu sona eriyor” dedi. 

Pratik olarak, ambalaj tarama yeteneği tüketici için hayatı kolaylaştırmanın bir yoludur. Tek bir tarama, bir kişinin bir ürünü kolayca yeniden sipariş etmesini sağlayabilir ve bu yeniden satın almalar kolayca takip edilebilir. 

Sürdürülebilirlik düzeyinde, markalar olası alerjenlerle veya etik bir tedarik zinciriyle ilgilenen tüketicilere, ürün içeriğiyle ilgili kaynak bilgilerini vermenin bir yolunu sağlayabilir. Ve bu bilgileri bir barkod taramayla elde edebiliyorlarsa, neden ambalajı nasıl yeniden kullanacakları, geri dönüştürecekleri ve/veya uygun şekilde atacakları konusunda bilgi vermesinler? 

4. Hava/boş alanın azaltılması 

Patates cipsi üreticileri dikkat: Ambalajlardaki boş alanlar (bazen üründen çok hava olacak kadar) yok olmak üzere. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için karbon emisyonlarını azaltmak bir önceliktir ve emisyonları azaltmanın en büyük yollarından biri de tek bir palete daha fazla miktarda ürün sığdırmaktır. Daha az palet kullanmak, bunları taşımak için daha az konteyner ve araç gerektiği anlamına gelir; bu da daha az karbon emisyonu demektir. 

Bir palete daha fazla ürün sığdırmanın en kolay yolu, içindeki havayı ve boşa giden alanı ortadan kaldırarak paketin boyutunu küçültmektir. Bazı ürün gruplarında hava, bir sevkiyatın yüzde 64’ünü oluşturmaktadır. Nicholas, “Bazı markalar bu konuda çok iyi hissetmeyecektir; ancak günümüzün teslimat mekanizmaları ve verimlilik ihtiyacı bunu gerektiriyor” dedi. 

Bu sadece emisyonları azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda nakliye maliyetlerindeki azalma işletmeler için daha uygun maliyetli olacaktır. “Doğru boyutta” ambalajlama, Amazon’un otomatik makineler kullanarak ikincil ambalajları için yapmaya başladığı bir şeydir ve işletmeler hedeflerine ulaşmak için boşa harcanan alanı ortadan kaldırdıkça bunu yakında birincil ambalaj söz konusu olduğunda da göreceğiz. 

5. Tersine satış/tersine tedarik zinciri 

Boomers ve ebeveynleri, cam süt ve soda şişelerini satın aldıkları yerlere iade ederek bunu zaten zamanında yapıyorlardı. Bu yeniden canlanma, markaların tek kullanımlık plastik kullanımını dizginlemeleri, diğer malzemelerin geri dönüşüm oranlarını artırmaları ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları için harika bir yol olduğu için gerçekleşiyor. Yeni olan, günümüzde tersine tedarik zincirinin nasıl işlediği. 

Elbette bu noktada devreye yine otomasyon giriyor; çünkü teneke kutuların geri kazanımı çoğunlukla ters otomat makineleri tarafından yapılıyor -ki bu makineler giderek artıyor. Markaların geri dönüşümden para kazanarak insanları geri dönüşüme daha fazla teşvik etmesini sağlayan tersine satış pazarının 2028 yılına kadar 630 milyon doları aşması bekleniyor. 

Depozito iade sistemlerine sahip Avrupa ülkeleri, ülkeye bağlı olarak yüzde 85 ila yüzde 98 arasında değişen en yüksek iade/geri dönüşüm oranlarına ulaşıyor. Kanada’da depozitolu teneke kutular için ortalama iade oranı yüzde 80’dir. Bu oranlar, kaldırım kenarı geri dönüşüm oranlarının neredeyse iki katı. 

Nicholas, markaların ürün hedeflerini ve karşılaştıkları zorlukları ambalaj tedarikçileriyle paylaşmalarını öneriyor çünkü bu ekipler tedarik zinciri, nakliye ve taşıma ve tüketici temas noktalarıyla ilgili çok sayıda rehberlik sağlayabilir. Örneğin, geri dönüştürülmüş karton ana malzeme kaynaklarından biri olduğundan, WestRock ambalaj malzemelerini geri kazanmak için büyük markalarla birlikte çalışarak geri dönüşüm hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacaktır. Nicholas, ambalaj tedarikçilerinin süreçler konusunda danışmanlık yapmasına izin vermenin, iyi bir ambalaj ortağının gücünden gerçekten yararlanmanın ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın en iyi yolu olduğunu söylüyor. 

Haberi Paylaşın

Share on linkedin
LinkedIn
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp
Share on facebook
Facebook

Sürdürülebilirlik Raporları SDG Map Turkey'de!

SDG Map E-bülten

SDG Map E-Bülten

*
*
*

Kişisel verileriniz, Gizlilik ve Çerez Politikası kapsamında işlenmektedir. Formu doldurarak bu şartları okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.